ÖĞ-DER Şuurlu Öğretmenler Derneği

ÇOCUKLARIMIZ YARIŞ ATI DEĞİLDİR

Image and video hosting by TinyPic   

Çocuklarımız Yarış Atı Değildir.
İsmail OKUTAN (iokutan42@hotmail.com)

  Çocuklarımız  yarışı atı değildir. Öğrenim hayatları boyunca birbirleriyle yarışmak ve üstünlük sağlamak zorunda, durumunda olan çocuklarımız adeta yarış atları gibi sınava hazırlanıyorlar. Hem de uzun soluklu bir yarış var ortada. Bu durum yada böyle olumsuz bir ortam, çocuklarımızın kişilik ve karekterini son derece olumsuz yönde etkiliyor. Daha doğrusu sınava hazırlanan çocuklarımıza, daha yüksek puanlar alıp daha iyi yerlere yerleşssin diye durmadan bilgi yüklüyoruz. Yazıkki çocuklarımızı bilgi küpü haline getirmek için biz de birbirmizle yarışıyoruz. Onların ahlak ve karekter eğitimiyle hiç ilgilenmiyoz. Düşünüyorum da müslüman bireyler olarak çocuklarımızı özel dersanelere gönderip sınavlara hazırlanmaları için gösterdiğimiz özeni çacuklarımızın manevi eğitimi için de gösteriyor muyuz acaba? İçimizdan kaç kişi Kuran öğretimi veya diğer dini yönlerden çocuklarımızın eğitimi için özel öğretmenler tutup çocuklarımızı özel olarak eğitmeye çalıştık. Maalesef bu konuda sınıfta kaldık hepimiz. Eğitimin amacı sadece çocuğa bilgi vermek değil, aynı zamanda, hatta daha önemli olarak ahlak, ruh, duygu, karekter, kültür, zihin ve manevi bakımlardan da eğitmektir. Halbuki günümüz eğitim sistem bu yönüyle oldukça eksiktir. Sadece bilgi yüklemeye yönelik bir eğitim verildiği için çocuklarımız adeta yarış atına dönmüş durumdalar. işte bundan dolayı bazı olumlu, güzel yanları olsa da SBS nin de OKS gibi kaldırılmasını istiyoruz.
 
  Bütün çabalara rağmen, bütün hazırlıklara rağmen, yarış ortamında dökülen onca terlere rağmen  görülüyor ki  2008 OKS’ de 30 binlerle ifade edilen öğrenci yine sıfırın altında puan almıştır. Bu durum eğitim sitemi için son derece üzücü ve düşündürücüdür. Bu durum ciddi bir şekilde sorgulanması gereken bir konudur. Bu kadar öğrenciye sıfırın altındasınız denilmesi çocuklar açısından ve onların geleceğe bakışı açısından umutsuz bir durumdur. Bu sıfırların ortadan kaldırılması için mutlaka bir şeylerin yapılması gerekir.  Öğrencilerimizi tüm yönleriyle ele alan, tüm alanlarda ortak gelişimini sağlayan bütünleyici bir sisteme herzaman ihtiyacımız var. Çocuklarımıza ahlak ve karekter eğitimi vermeden, onlara manevi bir sorumluk duygusu vermeden, sadece maddi kaygılarla verilen materyalist bir eğitim sonucunda ancak sıfırcı, eronci, kapkapçı, tacizci, küfürcü, eğlence düşkünü çocuklar yetişir zaten.

  Diğer yandan acil olarak erken yaşta Meleki Eğitime yönlendirme, hatta özendirme ile birlikte çocuklarımızı emin, sakin, dingin bir eğitim ortamında yarış atı olmaktan kurtarmalıyız. OKS veya SBS, hangi sınav sistemi uygulanırsa uygulansın görülüyor ki bu gidişle dershaneleri ortadan kaldırılması mümkün değil. Bir kere Dershaneleri kaldırmadan önce, sınav sistemini ortadan kaldırmak gerekir. Her şeyden önce temel eğitimde iyi bir mesleki eğitim ve iyi bir yönlendirme sistemi geliştirmeden sınav mantığının temel nedeni olan eleme ve seçme ihtiyacını ortadan kaldıramayız. İlköğretimde de meslek eğitimlerini temel alan okul türleri oluşturulmalıdır. Ortaöğretime geçişte o zaman kolaylık sağlanabilir. Ortaöğretimde ise lise türleri yine mesleklere göre çoğaltılmalıdır. Ayrıca her öğrencinin kendi oturduğu yerdeki en yakın okulda eğitim görmesi sağlanmalıdır. Eğer dershanelerden kurtulmak istiyorsak herkes çocuğunu kendi mahallesindeki okula göndermeli ve okulların eğitim seviyesini yükseltmenin yolunu aramalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı da mazeret üretmeden tüm okulların eğitim seviyesini yükselterek öğrencilere fırsat eşitliği sunarak eşit şartlarda eğitim imkânı sağlamalıdır. Okulların nitelikleri artırılmalı ve altyapı imkânları okullara eşit bir şekilde dağıtılmalıdır. Öğretmen ihtiyacı kaliteyi yükselterek karşılanmalı, hatta kalite sayıdan daha önce düşünülmelidir. Araç gereç donanımları tüm bölgeler, beldeler, köyler için  eşit hale getirilmelidir. Ancak böyle olursa hiç kimse daha uzaktaki ğitim kurumlarını tercih etmeyecek, kendi mahallesinin okuluna katkı sağlayacaktır. Eğitim sorunları ancak herkesin katkısıyla çözülebilir.Sorun da sadece öğretim boyutuyla sınırlı değildir tabiiki. Herkes sınavlardan dolayı sadece öğretimle ilgileniyor. Yada sorunu maddi boyutuyla ilgileniyor. Asıl sorun manevi boyutta kengren hale gelmiştir. Hiç kimse ilgilenmniyor. Sorun sadece SBS  yada not sistemi felan değil, asıl sorun bu müslüman milletin çocuklarının kendi kültürlerinden, dinlerinden uzak bir şekilde şuursuz, bilinçsiz, ruhsuz, biyonik robotlar olarak materyalist felesefeye göre yetiştirilmeleridir. Önceliğimiz Eğitimde  bir an önce maneviyatçı felsefeye geçilmesidir.

 

DİĞER YAZILARI

NİÇİN ÖĞ-DER YA DA ÖĞ-DER  TÜRKİYE İÇİN BİR ŞANSTIR 
Söyle Ey Bi Vefa
Mükerrer İhanetler

    Makaleler Sayfasına Geri Dön

Bugün Sitemize 9 ziyaretçi (11 klik) Geldi