ÖĞ-DER Şuurlu Öğretmenler Derneği

Hedefinin şuurunda olmak

Hedefinin Şuurunda Olmak

İbrahim Veli


    Mevcut dünya düzeni sosyal hayatın hemen her alanında yeni sorunlar üretmekte ve bu sorunları çözmeye çalışırken başka sorunlara yol açmaktadır. Dünyamız bir medeniyet bunalımı ile karşı karşıyadır ve batı medeniyeti sorun çözme yeteneklerini kaybetmiştir. Bu noktada; Hak ve adalete dayalı "Yeni Bir Dünya"nın bir an önce kurulması için yapılacak çalışmaları müzakere etmek en önemli meselemizdir. Bu açıdan, kitlelerin siyasi bilinç ve katılım arzularını geliştirme noktasında geleceğin şekillendirilmesi, birikimlerimizden istifade etmek ve bunları ilgili sahalarda yönlendirme açısından medyaya önemli görevler düşmektedir.

İşte bu sorumluluğu bizlere tekrar hatırlatma noktasında Millî Gazete ve TV 5 mensuplarıyla bir kahvaltı vesilesiyle birlikte olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, müspet medya noktasında geleceğimize yönelik önemli tespitlerde bulundu. Buradan da anlaşılıyor ki; öncelikle "neyiz, kimiz, ne yapıyoruz, niçin yapıyoruz ve nasıl yapmalıyız" soruları bizde karşılığını bulmalıdır. Bunun oluşması noktasında ise, insanı diğer canlılardan ayıran; doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini, faydalı ile zararlıyı ve adalet ile zulmü ayırma melekeleri ile birlikte eşref-i mahlûk olması ve irade taşımasının şükrünün nasıl ifade edileceği açıklanmalıdır. İşte bu şükrün ifadesi noktasında din kemale ermiştir. Şüphesiz bu şükür ancak cihat ile ifa edilebilir.

Bugün kitapçılardan "cihat ilmihali" almak istesek bulamayız. Peki, bu ilmihal bilgisi olmadan şükrümüzü nasıl ifa edeceğiz. Cihadın özelliklerini bilmenin yanında daha önemlisi edasının nasıl olacağını bilmektir. Bu bizi, bilmek ve yapabilmek dengesine ulaştırır. Bu denge bugün bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz konudur. Bu ihtiyacın önemi ve ihtiyacın karşılanması noktasında yapılması gerekenler, medyanın ilk gündem maddesi olmalıdır. Eğer değilse, mevcut gündem bizi oylayan bir gündem olmuş demektir.

Yaşanan hadiselere Allah'ın nuruyla nasıl bakabiliriz? Bunu sağlayacak medyaya "müspet" medya diyoruz. Bugün, medya ve banka müesseselerinin siyasi tavizlerin doğmasını sağlayıcı en önemli kuruluşlar olduğu açıktır. Bu tavizler sonucunda ise "yumuşak lokma" operasyonları ile "yutma" işi gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Buna dur diyecek adım; müspet adımdır. Bu ise, plansız, projesiz olmaz. Önce şuurlanacağız. Şuurlanma, görev alma, eğitim seviyesini arttırma, program ve uygulamalarımızı takip ederek hedefi gerçekleştirmenin adıdır. Hedefinin şuurunda olmak, bu şuurla, üretim gerçekleştirmek demektir. Bütün bu müspet adımları atmak için, heyecan lazım, heyecan... Sokaktaki boyacı bile inanacak.

Her sayfasının ve her ekran karesinin santimetresinin bile değerli olduğu müspet medya, neyiz, kimiz sorularıyla milletimizi aslına döndürecek, ne yapmasının, niçin yaptığının şuurunda daha güzelinin nasıl yapacağı ile meşgul olan medyadır. Bu sayede, Müslümanların kendine güveninin artırılması amacıyla İslam medeniyetinin en üstün olduğu gösteren, bu bilinci geliştiren, gençleri büyük hedeflere yönlendiren bir medya ancak bu sayede hakkı üstün tutma direnci de gerçekleştirebilir. Böylece, hem ahlaki ve manevi tahribatın ve fikir kirlenmesinin yaygınlaşmasının önüne geçilecek hem de, sosyal hayatın her aşamasında nimet ve külfetin adil paylaşılması sağlanacaktır. Üstelik bütün bu bunlar bu işin sadece kahvaltısı. Bunun öğlen ve akşam yemekleri ise bambaşka...


Bugün Sitemize 3 ziyaretçi (5 klik) Geldi