ÖĞ-DER Şuurlu Öğretmenler Derneği

Eğitimde Sorun Muhtevadır


İsmail OKUTAN

Eğitimde En Büyük Sorun Muhtevadır
İsmail OKUTAN - iokutan42@hotmail.com
 
2010-2011 eğitim öğretim yılının ikinci yarıyılı başlamış bulunmaktadır. Ülkemizde uygulanmakta olan eğitime şöyle bir baktığımızda eğitimin artık eğitim olmaktan çıktığını görmekteyiz. Hatta eğitim kelimesinin fazla olduğunu sadece öğretimle yetinildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Kalbe ve ruha değil sadece beyne ve dimağa hitabeden bir öğretim sisteminin kurulduğunu görmekteyiz. Bu öğretim ise içerik olarak bize, milletimize ait olmayan unsurlardan oluştuğu için nahoş hareketlerle bezenmiş, adeta sarhoş bir nesil yetiştirilmektedir. Bu millete, bu gençlere yazık değil mi? Genç beyinlerin dimağları neden boş, faydasız şeylerle doldurulmaktadır? Altın nesiller peşinden koşan milletimizin çocuklarının kalbi neden boş bırakılmaktadır? Gençlerimiz bize ait olmayan yabancı öğretim sistemi yüzünden adeta terbiye edilmemiş taylar gibi sokakları, caddeleri amaçsızca, azgınca kolaçan edip sadece heva ve heveslerinin peşinden koşmaktalar. Neslimiz acımasızca batılılaşma rüyasına heba edilmektedir. Terbiye diye bir anlayışın, daha doğrusu terbiyemizin kalmadığını üzülerek görmekteyiz. İdeal ve gelecek kaygısı taşımayan, günübirlik zevklerin peşinden koşan kalitesiz nesiller yetiştirmek eğitim değil ancak öğütüm olabilir. Öğretim sistemimizin içerik olarak yabancı unsurlar içermesi yüzünden ahiret derdi diye bir derdi olmayan nesiller yetiştirildiğini açıklamak söylenecek en doğru sözdür. İşte tüm bunlardan dolayı çocuklarımız taklitçilik ve batıcılık oyunlarıyla oyalanmakta, kimliksiz ve gayesiz bir şekilde yetiştirilmekte olduğunu görmekteyiz. Adeta kendi isteğimizle çocuklarımızı ahraz ve anlamaz olarak yetiştirmekteyiz. 
 
     Hangi proje, hangi amaçla uygulanırsa uygulansın, eğitime yüzde yüz katkı adı altında ne kadar okul ve derslik yaptırılırsa yaptırılsın, ne kadar fiziki ve teknolojik iyileştirmeler yaptırılırsa yaptırılsın bunların hepsinin tek başına bir anlamı bulunmamaktadır. Eğitimin muhteva bakımından amaçları, ders kitaplarının konuları çocukların kalbine kendi kültürümüzü koymaya yönelik değilse hiçbir sorunumuza çözüm getiremez, milli kalkınmamıza bir katkı sağlayamaz. Eğitimde en büyük sorun muhteva sorunudur. Bu sorun çözülmeden, çocuklarımız hedefsiz atılan ok gibi nereye saplanacağı belli olmaz. Kime hizmet edeceği belli olmaz. Eğitimde muhtevayı milli ve manevi değerlerimize uygun bir şekilde hazırlamadan nesillere bizim diyemeyiz. Bizim olmayan nesillerin ise milletimize, medeniyetimize hizmet etmeleri söz konusu bile olamaz.  
 
      Bu eğitim sistemiyle yetiştirilen nesiller ülkenin yarınını, geleceğini, bağımsızlığını, kalkınmasını değil sadece kendi geleceklerini ve menfaatlerini amaçlayarak yaşmaktadırlar. Ülkemizin geleceği nasıl olacak diye bir endişe sahibi olmadan büyümektedirler. İnsanlığın içine düştüğü açmazları çözme, onlarla ilgilenmek gibi bir dertleri yok yeni nesillerin. Herkes kendi kişisel geleceğini, zevk ve sefasını düşünmektedir. Diğer taraftan kendini bekleyen tehlikelerden habersizce büyütülmekte olduğunun farkında bile değil. Bir insanı bekleyen en büyük tehlike Rabbini unutmak, ahireti unutmak ve bunun sonucunda da cehenneme düşmektir. Bu gün okullarımızda çocuklarımıza bu tehlike öğretilmemektedir. 
 
       Aslında bu vurdumduymaz, eyyamcı nesil rastgele yetişmiyor. Her şey belli bir plan dahilinde yapılmaktadır. Irkçı emperyalizm ülkeler üzerinde hâkim olabilmek, onların geleceğini tayin edebilmek için eğitim politikalarıyla yeni nesillerin beyinlerini tahrif etmektedir. En önemlisi de bu planları gereği üretmeyen, düşünmeyen sadece tüketen, rahat ve endişesiz bir hayat peşinde koşan, helal ve haramı önemsemeyen, belli bir ahlak anlayışı olmayan bencil ve çıkarcı bir nesil yetiştirilmektedir.  
 
    İşte Türk Eğitim sistemi dediğimiz bu sistem sonucunda bu ülkede gençler bir takım haksızlıklar, adaletsizlikler için ya da bazı yanlış uygulamalar için değil, ihlal edilen insan hakları için değil, zulme başkaldırı için değil "Alkolik hareket engellenemez." diye bağırıp pankart açmayı, gösteri yapmayı bir hak arama olarak görecek kadar garip bir hale getirildiler. Sadece okullarda değil toplumda da cinsellik, kumar, içki içmek doğru ve güzel bir şeymiş gibi gösterilmektedir. Bir veba gibi toplumun üzerine çöreklenen bu kötülükler bu milleti asli değerlerinden uzaklaştırmak için televizyonlar tarafından adeta bir uyuşturucu olarak kullanılmaktadır. Bütün televizyon dizileriyle İslam ahlakını yıkarak yerine batı ahlakını, batılı yerleştirmek için çalışılıyor. Bu amaçla toplumu ifsat etmek, genç beyinleri uyuşturmak, çocukları uyutup körpe ve cahil bırakmak için, daha doğrusu köle bırakmak için dizilerin konuları en başta cinsellik sonrasında kumar ve içki üzerine seçiliyor. Üstelik akıllara ziyan bir durum var ki; bütün bunları özgürlük ve çağdaşlık adına, medeniyet adına yapıyorlar.
 
         İşte adı Türk kendisi yabancı olan bu eğitim sonucunda toplum olarak çöküyoruz. Çünkü bu eğitim sistemi milletimizin kültürünü, ahlakını, dinini yeni nesillere aktaramıyor, geleceğe taşıyamıyor Aile kurumu ortadan kalksın diye var gücüyle çalışıyorlar. Ekonomik yapımız zaten içler acısı hale gelmiş bulunmaktadır. Bu eğitim sisteminin iyi, ahlaklı nesiller Salih nesiller yetiştirdiğini kimse söyleyemiyor. O halde bu eğitim sistemi iflas etmiştir. On binlerce öğrencimiz gözlerimizin önünde helak olup gidecek, kimse umursamıyor. Televizyon dizilerini izler gibi izliyoruz çocuklarımızın helak oluşunu. Bir ülkede eğitim kurumları, eğitim sistemi görevini yerine getirmiyorsa diğer tüm kurumlar da bozulmaya mahkûmdur. Çükü bir millet ancak eğitim sistemine sahip çıkarak kötü gidişe dur diyebilir.
 
      İşte bu kötü gidişe; ancak kendi milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir eğitim sistemi kurarak dur demek mümkün olabilir, sorunlara çözüm bulunabilir. Eğitim İslamsız olamaz. Okullarımızda İslam ahlakı çocuklarımıza mutlaka öğretilmelidir Maneviyat demek ahiret inancı demektir. Okullarda çocuklarımıza Allah ve ahiret inancını verecek, kalıcı hale getirecek dersler okutulmalıdır. İslam İlmihali dersi okutularak günlük meselelere İslam’a uygun çözümler üretebilsinler. Her tür ve derecedeki okullara Kuran dersleri konmalıdır. Eğitim sistemi materyalizme, batıcılığa ya da Avrupa kriterlerine göre değil Hakka göre yani İslam´a göre yeniden formatlanmalıdır. Sil baştan yenilenmelidir.

Bugün Sitemize 5 ziyaretçi (10 klik) Geldi